Atölye Çalışmaları

Çocuklar için

Benzer yaş gruplarından çocukların bir araya gelerek oyunla, sanatla, dönüşüm materyalleri ile ürettiği, öğrendiği, eğlendiği, geliştiği atölye çalışmalarıdır. 

Yetişkinler için

Ortak bir paydada buluşabilecek  4 ila 10 kişilik gruplarla yapılan atölye çalışmalarında hem belirlenen konular hakkında psiko-eğitim verilmekte hem de yaşantısal bazı pratikler grup dinamiğinde uzmanın öncülüğü ve yönlendirmesiyle deneyimlenebilmektedir. Çalışılan konular genellikle depresyon, kaygı, içimizdeki çocuk, bağlanma stillerimiz ve bugünkü ilişkilerimize etkisi gibi başlıklar şeklindedir. Atölye  çalışmaları bir terapi modeli olmamakla birlikte terapötik etkisi olabilecek çalışmalardır. Atölyelerin amacı iyileştirmekten ziyade daha çok kişinin farkındalık kazanması, baş etme yöntemleri hakkında bilgi edinmesi ve diğer grup üyelerinin deneyiminden de öğrenebilmesidir. Bireysel terapi ise kişinin sorunlarını iyileştirmeyi ve ortadan kaldırmayı hedef alır ve terapi gerektirecek durumlar atölye programı içerisinde değerlendirilmemektedir.

Ebeveynler için

Benzer yaştaki çocuklara sahip 4 ila 10 ebeveynle yapılan ebeveyn atölyelerinde;

• çocukların gelişim özellikleri
• büyüme atakları
• çocukla sağlıklı iletişim becerileri
• çocuğa sağlıklı sınır koyma becerileri
• çocukla iletişimde duygu koçluğu
• mindfull ebeveynlik becerileri
• çocukla oyun oynama sanatı
• oyuncu ebeveyn olma becerileri
• aldığımız ebeveynliğin kendi ebeveynliğimize etkisi

Gibi konular işlenmektedir. Bilgiye ulaşmanın olağanüstü bir hızda olması bir yandan avantajlı bir durum olsa da diğer taraftan bilgi kirliliğine neden olmakta, çocuklarını psikolojik olarak sağlıklı yetiştirmek isteyen ebeveynlerin ise bu durumda kafası oldukça karışmaktadır. Bazen benzer konular hakkında uzmanlar farklı yöntemler önermekte aileler ise çocuğa nasıl yaklaşacağı konusunda tereddüte düşmekte, doğallıklarını çoğu zaman yitirmektedirler. Bu atölye çalışmalarında amaçlananlar bilimsel verilere dayalı doğru bilgileri tek ağızdan aileye aktarmak, bilgiye dayanmanın yanı sıra ebeveynin içgüdüsünü ve doğallığını harekete geçirmek ve ebeveynlerin birbirlerinin deneyiminden öğrenmelerine fırsat tanıyarak deneyimlerini zenginleştirmektir.